Halk KİME İNANSIN

Atabey Çetesi"nin lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan Yüzbaşı Murat Eren'in ifadesi Sabah'ta ve Hürriyet'te çok farklı çıktı. İki gazetenin tek ortak noktası yüzbaşının bombaların saklandığı eve üyelerin kadın getirmemesi isteği oldu. Bu ortak noktanın haricinde Eren'in sözleri iki gazetede tamamen farklı yazılmış. Hürriyet'te Nurettin Kurt imzalı haberde Zapsu'nun sözleri ve komutanlara yapılan haksız ithamlar ön plana çıkarken, Sabah'ta ise bu konuyla ilgili hiç bir beyanatın bulunmaması dikkat çekti. Sabah'ta Eren'in ifadesine göre amaç sadece PKK'ya karşı mücadele imiş.
İşte Hürriyet'in haberi
Eryaman'da operasyonunda tutuklanan Özel Kuvvetler Komutanlığı"nda görevli Pilot Yüzbaşı Murat Eren, ifadesinde, "Son dönemdeki TSK"ya ve personeline yönelik olumsuz ithamları sindiremiyordum. Ülke için bir şeyler yapılabilir mi duygusuna kapıldım" diye konuştu. Tutuklanarak Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi"ne konulan Yüzbaşı Murat Eren"in ifadesini Hürriyet ele geçirdi. İşte ifade:
SİNDİREMEDİM
Tamamen vatanını, milletini seven ve bu konuda kendi inisiyatifiyle birşeyler yapmak isteyen şu anki düşünceme göre biraz da maceraya dönük bir hareket olduğunu belirtmeliyim. Türkiye"nin yönetiliş biçimini ve götürülmek istendiği noktayı çok aydınlık görmüyorum. Ancak söylenmek değil elimi taşın altına sokmak istiyordum. Son dönemdeki TSK"ya ve personeline yönelik olumsuz ithamları ve değerlendirmeleri sindiremiyordum.
HAKARET ALGILADIM
Başbakan yakınlık duymuyorum. Ama bu ülkede Başbakanlık yapan birine karşı danışmanı Cüneyd Zapsu"nun "bu adamı deliğe süpürmeyin kullanın" sözlerini ben hakaret olarak algılıyorum. Yine Şemdinli olayları nedeniyle, komutanlarımıza yönelik haksız iddia ve ithamlar da beni aynı şekilde üzdü. Pilot olduğum için ortak göreve gittiğim MAK Alay Komutanlığı"nda görevli Astsubay Üstçavuş E halı yıkama rkut Taş ile tanıştım. Mutlaka birilerinin bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyordum. Aralık 2005 ayında sesimizi duyurmamız gerektiğini Erkut"a ifade ettim. Erkut da bana olumlu yanıt verdi, "yapalım komutanım" dedi. "Ben malzemeleri toplarım" dedi. Düşünceyi Kurmay Pilot Üsteğmen Yakup Yayla"ya da açtım. Kerhen "evet" dedi. "Ben de varım" dedi.
HEDEF ARADIM
O dönemde internetten bir mail geldi. BİM alış-veriş merkezinin sahibi Cüneyd Zapsu"nun Kürt milliyetçisi olduğu, Türkiye"nin aleyhine çalıştığı belirtiliyordu. BİM mağazalarına bomba koyarak sesimizi duyurma kararını netleştirdim. Bunu hemen Erkut ve Akkaya ile paylaştım. Önce ürperdi sonra bana "Sen varsan ben de bu işte varım" dedi.
İFADESİNDEN
Garibanların camı diye bombalamadık
Kızılay BİM mağazasına bomba koymaya karar verdik. Bombayı koyunca belki size komik gelebilir, ama insanların evlerinin camları kırılacak, ertesi gün camcıyı nereden bulacaklar gibi ince düşüncelerle vazgeçtik. İki-üç mağaza bombalanınca "neden BİM mağazası bombalandı?" denilecek, medya Zapsu"yu irdeleyecek belki de danışmanlık görevine son verilecekti. Parasını ödeyip birkaç Aselsan telsiz almıştık. Bombaları Erkut hazırlayacaktı. C-4, mayınlar ve hakem bombalarının barutları ve diğer malzemeler Erkut tarafından temin edilmişti. Bunların bir kısmı operasyonlar sırasında kendisine görevi nedeniyle verilen malzemelerdi. Bir kısmı da operasyonlarda ele geçirilip teslim edilmeyen malzemelerdi. Bombalar hazırlandı ama insanlara zarar vereceği düşüncesiyle yılbaşında bombayı koymaktan vazgeçtik. Kişisel bir hedef arayışına girdik.
Bombalı eve karı kız getirme
Bombaları ve diğer malzemeleri saklamak için en uygun yer Yunis Akkaya"nın Eryaman"daki eviydi. Bombaları Eryaman"daki evine koyduk. Ben Yunis Akkaya"ya özellikle o dönem içinde eve karı-kız getirmemesini tavsiye ettim. Çünkü bir şeyler hissetmiştim. Bir gün evden ayrılıyor gibi yaptım. Arabam ile evin yakınlarında bekledim. Kısa süre sonra şirket arabası ile şirket çalışanının eve bir kadın getirdiğini tespit ettim. Aracı süren kişi beni fark etti ve evi terk etti. Yunis"a telefon açarak kapıyı açmasını söyledim. Yanına gittiğimde çok kızdım. Ve "Kimlerle yola çıkmışım" dedim.
Yunis Abi"yle müdüre gittik
Yunis Akkaya"nın tanıdığı Merzifon Emniyet Müdürlüğü yapan Raşit Çavdar idi. 2006 Ocak-Şubat ayı içerisinde Yunis Abi ile birlikte Merzifon"a Raşit Çavdar Müdür"ün yanına gittik. Ona yapacağımız eylemler konusunda bilgi verdik. Başlangıçta "İyi olur" türünde yaklaşım sergiledi. Bizim niyetimizin ciddi olduğunu anladıkça bu sefer biraz tedirgin oldu. "Bu işlerde dikkatli olmak lazım. Biraz daha düşünmek lazım" diyerek geri adım attı ve fazla renk vermedi. "Bu konuyu bir de Çorum"daki Celal Müdür"le görüşmemizi" söyledi. Biz de Çorum"a giderek Celal Müdür ile görüştük. Ona her şeyi anlatmadık sadece vatan millet için bir şeyler yapmayı planladığımızdan bahsettik. O da çekimser kaldı.
Komutanların emrini sordular
Polisteki sorgum sırasında sürekli üst komutanlardan emir alıp almadığım soruluyordu. Nitekim yarım saat kadar son dönemde meydana gelen Sauna, Danıştay ve Vakıfbank ATM"nin soyulmasında askeri personelin yer aldığı hatırlatılarak, bu olayın da o olayla benzediği, benim de özel kuvvetlerde görevli olduğum hatırlatılarak ısrarla bu olayların bir tesadüf olmayacağı, bunların tek bir kaynaktan emir alan kişilerce gerçekleştirildiği, bir hücreleşme söz konusu olduğunun düşünüldüğü, dolayısıyla emir veren bir üst merci olduğunu dayatarak bu isim ya da kimler olduğu özellikle öğrenilmek istendi. Ben böyle bir isim olmadığını olayın tamamen kişisel nitelikte olduğunu söyledim.
İşte Sabah'ın haberi
Yüzbaşı Eren ile 2 astsubay hakkında askeri mahkemeden sonra sivil mahkemede de tutuklama kararı çıktı. Yüzbaşı Eren, patlayıcılarla ilgili olarak "Kendimize göre PKK'yla mücadele yöntemi geliştirdik" dedi.
Atabeyler çetesi üyesi oldukları gerekçesiyle düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 4'ü asker 11 kişiden 3'ü asker 4 kişi, "Ülke birliğini bozmaya yönelik örgüt kurma ve patlayıcı madde bulundurma" suçları ndan tutuklandı. Tutuklanan askerlerin yüzbaşı Murat Eren, astsubaylar Erkut Taş ve Yasin Yaman olduğu öğrenildi. Danıştay saldırısının ardından yapılan Atabeyler operasyonu, 18 Mayıs'ta emniyet istihbarat birimine gelen "Vatan Sever" rumuzlu e-mail ile başladı. 31 Mayıs'ta Ankara'da düzenlenen operasyonlarda 9 ayrı yere düzenledikleri baskınlarla
Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Başbakan'ın konvoyuna suikast girişimi dahil bir çok paramiliter faaliyet planladığı iddia edilen 4'ü asker 11 kişiyi gözaltına aldı, çok sayıda patlayıcı ve kroki ele geçirildi. Ancak baskın sonrasında kimliği belirsiz kişilerin operasyon detaylarını zarf içinde bazı gazetelere servis yapması, soruşturmaya yönelik kuşkular doğmasına neden oldu. Operasyon sonrasında hem askeri hem de sivil mahkeme tarafından tutuklanan Yüzbaşı Eren'in, "Bu patlayıcıları PKK'ya karşı mücadelede kullanmak için saklıyorduk. Kendimize göre mücadele yöntemi geliştirdik" dediği öğrenildi. Herhangi bir suikast ya da bombalama hazırlığı içinde olmadığını belirten Eren, Cüneyt Zapsu'nun sahibi olduğu BİM mağazasıyla ilgili şunları anlattığı öğrenildi: "Patlayıcıların mağaza ile ilişkilendirilmesi yanlış. Biz mağaza sahibinin davranışlarını tasvip etmedik. Ve çevremizdekilere 'Buralardan alışveriş yapmayın' diye uyardık."
'BU EVE KIZ ATMAYIN'
İçişleri Bakanı Aksu'nun oğlu ve şovmen Mehmet Ali Erbil'e suikast planları olmadığını söylediği belirtilen Eren'in, başbakanın evinin krokilerin kendilerine ait olmadığını kaydettiği belirtildi. Eren'in daha önce pansiyoner olarak kullandıkları eve patlayıcı maddeleri gizlemelerinin ardından arkadaşlarına "Kesinlikle bu eve kız atmayın. Malzemelerden şüphelenen biri bizi ihbar edebilir" diye uyarıda bulunduğu öğrenildi.
Kategori : MEDYA